Sarayda, AKP’nin MYK'sında ve teşkilatlarında ortalık çok karışmış vaziyette.

Eski vekiller, yeni vekiller, eski teşkilat yöneticileri, yeni teşkilat yöneticileri, eski belediye başkanları ve belediye başkan adayları yenilginin kabahatini birbirlerine atıyorlar.

Bazı AK Partililer: “Bizler zenginleştik halktan koptuk;

22 yıllık iktidarın verdiği güçle sermayeyi el değiştirdi;

Türkiye'nin bütün sermayesini ele geçirdik;

Bazılarımız Fransa'da Monaco yat limanında ıstakoz yiyip bunu da paylaşıyor;

Bazılarımızda 586 Bin Liralık Rolex kol saati takıyoruz;

Bu tip insanlar AK Parti'ye zarar veriyor;

Bu insanlar gitsin.” diyorlar.

Aslında AK Parti iktidara geldiğinde bu insanlar, aynı şekilde lüks içinde yaşamaya başladılar.

Milli görüşün mücahitleri müteahhitliği çok sevmişlerdi.

Istakoz meselesinin bu kadar büyümesinin sebebi nedir biliyor musunuz? AKP iktidarının sonuna yaklaşıldı.

22 yıllık iktidarlarında böyle ıstakoz meselesi ve benzerleri birçok defa yaşanmıştı.

Hatta çok büyüklerini defalarca yaşamıştık. Fakat o zaman kimsenin umurunda değildi.

Bu tür olaylar hiçbir etki yapmamıştı. Çünkü AKP kendi başına iktidardı.

Ortaya dökülen bütün şatafatlar toplumda hiçbir etki göstermiyordu.

AKP milletin verdiği büyük krediyi fütursuzca  harcıyordu.

Birkaç hatırlatma yapmak gerekirse; Sedat Peker tarafından ortaya çıkarılan AKP Erzurum milletvekilinin  4 Milyon Euro değerinde  yatı ortaya çıkmıştı. Kimsenin umrunda olmadı.

Eski Başbakanlardan Binali Yıldırım’ın  oğlu Singapur’un en lüks otelinin casinosunda (kumarhanesinde), rulet masasında fotoğrafı yayınlandı. Hiç kimsenin gıkı çıkmadı.

AKP'nin ilk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ABD ziyaretinde akşam yemeği, ıstakozlu makarnaydı.

Hayrunnisa Gül, Boston’da Hermes mağazasından alışveriş yapmıştı. Kimse oralı olmadı.