Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

KAHRAMANLAR VE MÜPTEZELLER

GÜNDEM 17.08.2023 - 01:21, Güncelleme: 17.08.2023 - 01:21
 

KAHRAMANLAR VE MÜPTEZELLER

KAHRAMANLAR VE MÜPTEZELLER
Atatürk ve Cumhuriyete olan düşmanlığıyla bilinen imam Halil Konakçı, son vaazında  Hatay’ı hedef almış: “Hatay Arap şehridir. Fransızlar Türklerden daha iyidir.  Ezan Türkiye’de yasaklandı.” gibi ifadeler kullanmıştı.   Bu sözler üzerine, İstanbul Avcılar Zeynep-i Kübra camisinin imamından yanıt geldi: “Hatay Türk toprağıdır.” İmam Muhammed Ali Gök geçtiğimiz günlerde Cuma hutbesinde mürteci Konakçı’nın sözlerine karşı şu ifadeleri kullandı. “Hatay Türk  toprağıdır. Bu konudaki tavrımız nettir. Hatay Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsi meselesidir. Atatürk’ün meselesi bizim meselemizdir.” İmam Halil Konakçı’nın bu sözlerine çok mu şaşırdık?  Hayır hiç şaşırmadık.   Kurtuluş savaşında Yunanlıların, Fransızların ve İngilizlerin yanında yer alıp, işgalin başarıya ulaşması için faaliyet gösteren birçok din adamı vardı. 31 Mart’tan kalma mektepli düşmanı yobazlar, ne istediğini bilmeyen cahil takımı ve din yolunu kâr yolunu sayan açık gözler vardı. Gerede Bolu olaylarının Kör Ali Hocası,  Biga’nın Gavur İmamı, Konya Bozkır’ın Şeyh Zeynel Abidin’e bağlı hocaları, Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, İskilipli Mehmet Atıf, Saidi Kürdi, İsparta Müftüsü Şakir Efendi, Bursa Müftüsü Ömer Feyzi Efendi, Babaeski Müftüsü Ali.  Kimi din adamları da Mustafa Kemal’in yanında saf tuttular.   Din adamlarını aynı kefeye koymak yanlış.   İstiklal madalyası sahibi din adamlarımız var.   Diktirdiği asker elbisesini giyip başındaki sarığını çıkarmadan kurduğu çelik alay müfrezesesiyle cephede koşan Mustafa Kemal’in askeri Afyon Merkez Vaizi Hoca İsmail Şükrü; Mustafa Kemal’in emriyle Isparta’da 3 günde 100 süvari ve 200 piyadeden oluşan demir alay müfrezesini kurup Tepe Köyü Yunan işgalinden kurtaran Hafız İbrahim;  500 kişilik tabur oluşturan Aksaray Müftüsü Kadızade İbrahim; Adapazarı’nda milis teşkilatı kuran Akçaovalı Rıfat Molla; Konya Hadimli Mehmet Vehbi; Samsun’dan Hacı Molla Dursun; Nakşibendi Şeyhi Feyzi; Hacıbektaş Çelebi Üyesi Cemalettin Efendi; Mevlana Dergahı Postnişini  Abdülhalim Çelebi; Özbekler Tekkesi Şeyhi Ata Efendi; Hatuniye Dergahı Şeyhi Saadettin Efendi; Balıkesirli Hafız Efendi gibi yazmakla bitmez kahramanlarımız var.   Bizim tarihimiz boyunca ve bundan sonra da “Keşke Yunan galip gelseydi.” diyen sözde fesli tarihçiler ve Hatay Arap şehridir diyen, sözde hocalar olacaktır. Ama unutulmamalıdır ki, Mustafa Kemal’ler ve vatanı için canını vermek için bir an bile düşünmeden ölüme koşan imamlarımız, hocalarımız, hafızlarımız ve din adamlarımız da var ve bundan sonra da var olacaklardır.
KAHRAMANLAR VE MÜPTEZELLER

Atatürk ve Cumhuriyete olan düşmanlığıyla bilinen imam Halil Konakçı, son vaazında  Hatay’ı hedef almış:

“Hatay Arap şehridir. Fransızlar Türklerden daha iyidir.  Ezan Türkiye’de yasaklandı.” gibi ifadeler kullanmıştı.  

Bu sözler üzerine, İstanbul Avcılar Zeynep-i Kübra camisinin imamından yanıt geldi: “Hatay Türk toprağıdır.”

İmam Muhammed Ali Gök geçtiğimiz günlerde Cuma hutbesinde mürteci Konakçı’nın sözlerine karşı şu ifadeleri kullandı.

“Hatay Türk  toprağıdır. Bu konudaki tavrımız nettir. Hatay Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsi meselesidir. Atatürk’ün meselesi bizim meselemizdir.”

İmam Halil Konakçı’nın bu sözlerine çok mu şaşırdık?  Hayır hiç şaşırmadık.  

Kurtuluş savaşında Yunanlıların, Fransızların ve İngilizlerin yanında yer alıp, işgalin başarıya ulaşması için faaliyet gösteren birçok din adamı vardı.

31 Mart’tan kalma mektepli düşmanı yobazlar, ne istediğini bilmeyen cahil takımı ve din yolunu kâr yolunu sayan açık gözler vardı.

Gerede Bolu olaylarının Kör Ali Hocası,  Biga’nın Gavur İmamı, Konya Bozkır’ın Şeyh Zeynel Abidin’e bağlı hocaları, Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, İskilipli Mehmet Atıf, Saidi Kürdi, İsparta Müftüsü Şakir Efendi, Bursa Müftüsü Ömer Feyzi Efendi, Babaeski Müftüsü Ali.

 Kimi din adamları da Mustafa Kemal’in yanında saf tuttular.  

Din adamlarını aynı kefeye koymak yanlış.  

İstiklal madalyası sahibi din adamlarımız var.  

Diktirdiği asker elbisesini giyip başındaki sarığını çıkarmadan kurduğu çelik alay müfrezesesiyle cephede koşan Mustafa Kemal’in askeri Afyon Merkez Vaizi Hoca İsmail Şükrü; Mustafa Kemal’in emriyle Isparta’da 3 günde 100 süvari ve 200 piyadeden oluşan demir alay müfrezesini kurup Tepe Köyü Yunan işgalinden kurtaran Hafız İbrahim;  500 kişilik tabur oluşturan Aksaray Müftüsü Kadızade İbrahim; Adapazarı’nda milis teşkilatı kuran Akçaovalı Rıfat Molla; Konya Hadimli Mehmet Vehbi; Samsun’dan Hacı Molla Dursun; Nakşibendi Şeyhi Feyzi; Hacıbektaş Çelebi Üyesi Cemalettin Efendi; Mevlana Dergahı Postnişini  Abdülhalim Çelebi; Özbekler Tekkesi Şeyhi Ata Efendi; Hatuniye Dergahı Şeyhi Saadettin Efendi; Balıkesirli Hafız Efendi gibi yazmakla bitmez kahramanlarımız var.  

Bizim tarihimiz boyunca ve bundan sonra da “Keşke Yunan galip gelseydi.” diyen sözde fesli tarihçiler ve Hatay Arap şehridir diyen, sözde hocalar olacaktır.

Ama unutulmamalıdır ki, Mustafa Kemal’ler ve vatanı için canını vermek için bir an bile düşünmeden ölüme koşan imamlarımız, hocalarımız, hafızlarımız ve din adamlarımız da var ve bundan sonra da var olacaklardır.

Balıkesir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve balikesirkulisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.